8 Haziran 2024 Cumartesi

Gemiyi terketmek en doğru seçim mi ?

 Yıl 2019-2020 falan..

Dokuz Eylül'de okurken bir arkadaşım (hatırlarsa ve görürse sağolsun diye de yazayım)  ayrılmak isteyen kız arkadaşından ayrılmalarından sonra dinlediğim şarkı diye gönderdiği bir şarkıydı bu, aşk acısı nedir bilmediğim zamanlar olduğundan şaşırıp böyle seven de varmış demek ki demiştim, bu şarkıyla tanışmam o gündü. O gündür bu gündür ne zaman hayata dair pes etsem, yenik düştüm desem bu şarkıyı dinlerim. Hayatında zor gelen şeylerden çocukluğumdan beri kaçmaya çalıştığım şeylerden yine kaçıp başka bir şeye sığınmak çözüm mü? Şarkıda dediği gibi "Gemiyi terketmek en doğru seçim mi?"

Benim için Kaçak' tan Ölünür de parçasını dinleyin, olur mu ? ♥️🥲

Düşünsenize...

Hayata geliyorsunuz, tutunacağınız iki dalınız var biri anne diğeri baba. Babayı kaybedince anneye daha sıkı tutunayım derken kocaman bir boşluğa düşüyorsunuz. O sırada bunlar dışında boşluktan çıkmaya çalışırken itenler cabası. 

Sonra noluyor mu? 

Sonrası boş. Kimse o boşluğu dolduramıyor. Doldurduğunu sanıyor kendini sorguluyor vs. kısır döngü. Bir de ben naptım benden kötülük mü gördün tavırları.

Evet her güzel şeyin de bir sonu var. 💔

O yüzden böyle hissettirdiğiniz insanlara son bir iyilik yapıp atın denize 😌

11 Aralık 2023 Pazartesi

Teşvik-i mesai (arşivden)

İnsanın hastalık belirtisi gibi bağlandığını belli eden, noluyooor ya dedirten, hissizleştirirken aslında derine iten birtakım şeyler vardır. Her insanda bazen aynı bazen farklı nükseder. Hastalık semptomu gibi.. Mesela benim, bırak boşver ya diyecekken içim sızlıyorsa, hele ki o kişi sarıldığım biriyse ki o durumda eyvahlar olsun. Ama sarılmadan da olabiliyormuş değişebiliyormuşum onu da anladım, o ayrı.. O durum öyle iğrenç bir şey ki, böyle ağlamak istersiniz ağlayacak bir sebep yoktur, ama burun kemiği sızlar.. Devamı da yüreğin yumrulaşması zaten. Bu bazen iyi bazen kötü, insanın nasibini kısmetini bildiği durumda iyi olurdu. Yanlış kişi için boşa kürek çekmek geleceğindeki doğru kişiye verilecek ilgi,sabır,güven...vs bırakmadığı için doğru kişiye o haksızlığı yaşatmış oluyorsun. Hoş, doğru kişi geldiğinde biz onu da hissedemeyiz maalesef, daha doğrusu benim gibi yüreği ile rota çizenler diyeyim. Anlamayız, şerefsizin biri gelse bile baştacı yaparız. Üst üste de bu pis insanlara denk geldikçe üç yanlış bir doğruyu götürür misali o gelen doğru kişi de o yanlış kişilerin nasibini alır. Çünkü yaşanmışlıklar “acaba” gözüyle baktırır. “Yine mi” hissini yaşamamak için doğru insanı çileden çıkartırız. Ama o doğru kişi de “benim o,ben..” bir işareti veremez ki. O işaret olmayınca da kaybedebiliyor insan. 


29/09/2016 tarihinden....

(yazıp yayınlayamadıklarımdan)

15 Ekim 2023 Pazar

Neye yetemedik ..?

 Merhabalar, 

Pamuk tüccarı Earle Dickson, mutfakta sürekli elini kesen karısı için 1920 yılında yara bandını icat etmiş, sonra biri bunun için yorum yapmış, ben doğrayayım şunları dememiş gitmiş yara bandını bulmuş diye.

Bu adama şükredin aslında en azından icat bulmuş karısı için, karısını beğenmeyip onla yetinmeyip internette porno vs izleyenler var. Yahu karını beğenmiyorsan evlenmeseydin. Silah zoruyla mı evlendirdiler, o izlediğin hatunlar gibi bulsaydın evlenseydin. 

Bunu diyin cidden ya... Evlenmeselerdi ya da istemiyorlarsa boşansınlar. Bu zor değil cidden. 

Kadın dediğin şöyle olacak onlara göre : ojeni sür, saçlarını kıvır, tüysüz ol, seksi ol daha fazla çabala, kiloluysan kilo ver, zayıfsan zayıflığını koru, boyun kısa ise uzamaya çalış, sivilcelerin varsa onları kapamak için tonlarca makyaj yap böylece seni beğensinler. Katlanamayacağın şeylere katlan, çirkeflik yapma hiç bir şeyden şikayet edemezsin hayır dediğinde bi sıkıntın olduğu düşünülür, onu mutlu et bunu mutlu et herkes mutlu olsun, aman kimse üzülmesin eee?? şimdi seni beğendiler mi? utangaç olma escort gibi ol eğlendir ama ulu orta da kahkaha atma,dışarıda edepli ol saygılı ol, evde çıkar üzerindekileri o da videolar izledikten sonra işlerine gelirse. kendini beğeniyor musun? bir saniye bekle, senin hakkında düşündükleri neden bu kadar umurunda? yalnız ve kendi başına olduğun zaman, kendini beğeniyor musun? söyle, kendini beğeniyor musun? bu kadar çok denemek zorunda değilsin, onlar seni öyle beğeniyor diye kendini değiştirmek zorunda değilsin. makyajını çıkar, saçını topla, şimdi kalk ve nefes al. aynaya bak. kendine bak. bir nefes daha al. kendini sev. sen böyle güzelsin. güzel olduğuna inan. Kendin ol. Daima gülümse. çok güzel gülüyorsun. hep böyle devam et. gülüşün kullanabileceğin en güçlü silah. 

İsteyen istediği hayatı yaşamakta özgürdür. 

Hadi iyi geceler 

12 Şubat 2023 Pazar

"Keşke"lerde inecek kalmasın 😃

Karşımıza erken çıkmış insanları yolun dışına sürerken; bir gün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz? 

Hayat her zaman cömert davranmaz bize. Tersine çoğu kez zalimdir. Her zaman aynı fırsatları sunmaz. Toyluk zamanlarını ödetir, hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla kalırız bir gün...

Bir akşam üstü yanımızda kimsecikler olmaz; 

Ya da olması gerekenler yanımızdakiler değildir.

O an ee noldu şimdi ? bu mu? dememek yerine 

Bu yüzden yaşayın gitsin be.. 😎 

En kötü ne olur biliyor musunuz iyi veya kötü tecrübe kazanırsınız. Yanlış veya doğru hayat sizinse doğru ve yanlış da sizindir. Kimsenin kimseden mükemmel insan olması beklentisine girecek durumu yok kusura bakmayın. Kimse mükemmel değil çünkü. Üzülün ağlayın gülün eğlenin sevin sevişin nefret edin sinirlenin bağırın vs. ama yaşayın ❤️ 🤜🏻🤛🏻

22 Ekim 2022 Cumartesi

Huzur mu ? Yok öyle bir şey gidin yatın 😁

 Bir kitapta okumuştum, kız aynen şöyle diyordu 

"Ben ne zaman annemin sahip olduklarına sahip olacağım? Beni gerçekten seven bir eş, dünyalar güzeli bir kız çocuğu ve huzurlu bir yuva..."

Sahi huzur için ne gerekli ? 

Kaçmak yetmiyor, gemileri yakıp gitmek falan onu denemeyin boş verin.     
(nereden mi biliyorum 😄 tecrübeyle sabit hatta doğru orantılı...)

Ayrıca herkesin huzuru kendine.  Mutlak huzur yoktur ki insan karakteri, yaşamı, hayat tarzı, hayatın getirdikleri götürdükleri, bıraktıkları ... Bunlara göre huzur arayışın değişir. Çünkü hayallerin gerçekleşmediğinde beklentilerin değişir. Huzuru başka şeylerde araman gerektiğini fark edersin.   

Evet ilk başta o kitaptaki cümledekini mutluluğun tanımı sandım. İnsan değişir, gelişir, olgunlaşır, başkalaşır.  Değilmiş işte. Mesela bir insanın özgür olabilmesi kendine yetebilmesi hesap vermemesi bile huzurmuş. Seni yoran, sana direten ısrarcı insanlardan uzaklaşabilmek, her şeye yetişmeye çalışmamak, bir şeyleri anlatmaya çalışmamak, yanlış anlaşılmamak, bir fincan kahve keyfinin bile bölünmemesi  veya bir saat deniz kenarında bankta oturabilmek kendini dinleyebilmek bile huzurmuş. Kimsenin acısını dindirmeden bir kere de sana gel buraya bakayım diyebilen, başını omzuna koyabileceğin gerçekten, kafanda minicik bir soru işareti bırakmadan kayıtsız güvenebileceğin birinin olması onun yanında dünyanın geri kalanının umrunda olmaması huzurmuş. Maddiyattan uzak, maneviyatı içselleştirebilmiş birilerinin kaldığını görebilmek, iki kıvırtan kadınlarla ve tek tomar parayla değişmeyecek insanlarla olmak. Çizgini ne yaşarsan yaşa koruyabilmek, hayata dair amacının özellikle umudunun bitmediğini hissetmek huzurmuş. Senin kararlarına saygı duyulması, ısrar etmeyen insanlarla yaşayabilmek, sevdiğini laf olsun diye söylemek yerine davranışlarla, verdiği değerle, fedakarlığı ile belli edebilen insanlara rastlamak, menfaat dolu pis yüreklerden uzaklaşabilmek, gitmen gereken insanlarda çok kalmamak, seni sadece sen olduğun için sevenin olması (bu saf sevgiyi bulmak cidden zor orası ayrı) ... bunlar huzurmuş. 

Hayatta sadece şu cümleyi idrak edebilsek yeter, hoş idrak yolu iltihabı yaşayanlara ne söylesek boş ama.

"Aslında bütün telaş bir faninin ölümü unutmasının hikayesidir demişler."


13 Ağustos 2022 Cumartesi

You learn to need the things that stop you dreaming 🙃🙃 (sana hayal kurmayı bıraktıran şeylere ihtiyaç duymayı öğrenirsin)


"    Eeee anlat ?  "


Uzun süre görüşmediğim çoğu eski arkadaşımdan görüştüğümüzde duyduğum soru :)

Neyi anlatayım ? 

İnsanların ne kadar menfaat kokulu olduklarını mı, senden bir şey beklemeden tırnağını kıpırdatmayan iyilik tefecilerini mi, yaptıkları kirli işleri örtbas edip dürüstlüğünle doğruyu anlattığında çekilen ızdırabı mı, buram buram kokan yapmacıklıkları mı, bencillikleri mi, azıcık iyi niyetli olduğunda 'haa ben bunu nasıl kullanırım acaba' lı tavırlarını mı, mide bulandıran paravan evlilikleri mi, parayla prens olan medeniyet yoksunu affedersiniz ama öküzleri mi, bir de onları o hale getiren ahlak yoksunu ruhlarını ucuza satan insanları mı, bu ahlaksızlığı da herkesin yapabileceği bir şeymiş gibi lanse edip üste çıkan gevşek ağızlı zeytinyağları mı, benim de çoluğum çocuğum var aynısı başına gelir mi diye düşünemeyen empati yoksunlarını mı, kendi evladı söz konusu olunca Amerika yı yeniden keşfedip başkasının ayağını kaydırmaya çalışırken alacağı ahı düşünmeyenleri hatta umursamayanları mı, aşağılık kompleksi ile kalp kırmaktan gocunmayan yürüyen egoları mı, hayatı evlilik ve çocuk tan ibaret olan hem inatçı hem cahil olan insanları mı,  başkasının hayatını eleştirip merak etme hakkında sempozyum verecek güçte olup kendi hayatında kibrit çöpü oynatamamış insanları mı, çin atasözündeki gibi oturma organıyla inatlaşıp donuna edenleri mi, güleryüzlülüğünü bitmeyen azmini inadını acıların sana kattığı olgunluğu boşvermişliği kıskananları mı, bu güleryüzlülüğünü yanlış anlayanları mı, tam tersi durumda da ketumluğundan hoşlanmayanları mı, boş sözlerle oyaladığını sanıp kendini kandıranları mı, gerizekalılıkla mücadele vakfı haline getirenleri mi.... vs

Bunları anlatıp sevdiğim insanların kafasını mı şişireyim? 

Olsun yine de şükrediyorum... Sağolun be cidden, siz olmasanız şu anki ben olmazdım.
La Edri nin dediği gibi :  Kötü insan tecrübe, yanlış insan ders bırakır. Yanılmalarla beslermiş ruh kendini. Ve size nasıl davrandığımı belirleyen de sizsiniz.

Geceyi boşverin hepinize "iyi insanlar dilerim". 


2 Haziran 2017 Cuma

Kızlara Tavsiye Niteliğinde


Merhaba, 

Söz uçar yazı kalır malumunuz.. :) E yazalım madem :)

Kural 1 :

Sevgilinle yakın kız arkadaşını aynı masada üçünüz otururken lavaboya gidip gelene kadar o kısa sürede erkek arkadaşına yavşayan kız arkadaşın ve ona karşı cevapsız kalmayan gevrek ağızlı sevgilin. İkisini de çöpe at. Bir hayır gelmez.

Kural 2 :

Erkeklik : her gün aynı kıza aşık olmaktır. Senden ayrıldıktan sonra hemen biriyle tanışabilir tamam ama onla kısa sürede ciddi düşünüp ardından da yüzükleri takıyorsa ondan da bir cacık olmaz. Onun tanıştığı kıza acı,o kız için üzül, o kıza merhamet et, ama ona etme. 

Kural 3 : 

Bir erkeğin alternatifi asla olma. İstediği zaman elde edeceği bir kız, istediği zaman üzüp istediği zaman güldürebileceği ve sadece hormonlarıyla sevebileceği bir kız olursan daima kaybeden sen olursun. Kendi değerini daima bil.  Elbette seni tanır, değerini anlar ama geç tanımasın bir zahmet, onun erken olanı güzel. 
Kaybederim unutamam vs diye düşünme. Kangren kol misali. Kessen eksileceksin evet ama kalsa ölebilirsin.

Kural 4 :

Erkek, geçmişini hastalık derecesinde merak ediyorsa lavaboya gideyim diyip anında oradan kaç. Kaç kaç kaç aman evlerden ırak. Kanını kurutur, sinir sistemini alt üst eder, senaryoları ile görünürde yaşatır ama aslında ölüsündür :) Ve emin ol o erkek illa ilerleyen zamanlarda bir haltlar karıştıracaktır, ne demişler kişi kendinden bilir işi. 


Kural  5:


Annesine saygı duyan ama üzen, üzerine titreyen anasına ters davranan ve bunun bir de daha beter versiyonu olan saygı da duymayan bir erkek gün gelir anasına ne yapıyorsa aynısını sana da yapar. Romeo tavırları, öldüm bittim hallerini de geç, geç onları geç.. yahu bu kadın seni 9 ay karnında taşımış, sen onu ömrün boyunca ödeyemezsin ? aysın biraz kafalar. 

Bir de bunun tam tersi var, anam da anam diye gezen... Göbek bağının doğarken kesildiğini idrak edemeyen elemanlar kendileri. Rüştlüğünü kazanamamış, anasının kuzusu olarak kalan ve evleneceği kadından bu muamelenin devam etmesini bekleyen üstüne üstlük anasının düzeltemediği huylarını gelini pardon ikinci anası olarak alacağı kurtarıcı kızdan beklenilen tipler. Bu tipler annesi ile karısı arasında denge kuramaz hatta gerginlik çıkarır. Kalkıp da anasını silsin demiyoruz da roller belli olsun... Annenin hakkı ödenmez evet ama elin kızını aldıysa onun da hakkını yedirmeyecek, idare etmeyi bilecek. Düşüncemiz o. Bunu da bir düşünün derim. 


Kural  6:


Cimri erkek de kural 4 teki gibi kan kurutan cinsten. Tutumluluk ayrı, cimrilik ayrı. Ayırd edelim üzülmeyelim. Lazım olan şeyi de eve almıyorsa, bir akşamlık akşam yemeğinden kaçıyorsa; hadi seni geçtim, o gelecekte doğacak olan çocuklarınıza yazık, onlar da aç kalır. Ruhsal sağlık önemli gençler :) 


Kural  7:


Muhafazakar kesim erkekler, iyidir hoştur huzur verir, pamuk yastıkta pamuk prenses gibisinizdir. Eteğinizden bikininizden vazgeçerim seviyorum ulan diyorsanız tamam. Bir de erkek arkadaşlarınız da namahrem ona göre. Az çok dindar kız olsanız, kimseye yan gözle bakmayacak olduğunuza inanmış olsa bile içindeki kurt yemeden durmadığı için mutlaka tartışmaya açıktır ocak. Ocak demişken ülkücü sevgililer ise sağlam sever, vatan gibi hissedersiniz kendinizi ama ha polisle ha özel harekatçı ile evlenmişsin ha ülkücü ile kalbin ağzında yaşarsın bugün başına bir şey gelmeden döner eve inşallah ile ellerin havada dua ede ede beklersin. Mutlaka bi mevzusu vardır. Fazla fedakarlıktan ödün veremez paşalar :) ama kadın evde çocuk baksın yerini bilsin kafasındadırlar, özgür ruhlu amazon tipli hatunlarımıza gelmez ;) 


Kural  8:


Hayal aleminde yaşayan şizofren erkek tiplerimiz var bir de. Napolyon zannedenler olur ya psikolojide, onlar işte. Ya pilotturlar, ya mit te çalışır, şirkette patron ev almak istemiştir ona araba falan vermiştir, ceo ya hasbam. Ayak üstünde 62 yalan söyler inanıp sen o 62 ile tavşan çizerken bulursun kendini.  Söylerken kendi de inanır kendi de kapılır söylediklerine, onlarla yaşar mutlu olur. Hep bir vaatleri, düzelecek şeyleri vardır. Genelde geniş zamanda konuşurlar ve onlar hiç gerçekleşmez. Benden söylemesi. 


Kural  9: 

İradesiz erkek yorar. Dalkavuk olanı hizaya getirmek zor azizim. Hayata karşı duruşu, hayali olmayan sende eleştirdiklerini veya  sana tavsiye ettiklerini kendi hayatında becerememişlerden bahsediyorum. Azıcık köşeye sıkıştığında hayat yorduğunda alkolle lokal anestezi takılanlar. He bir siz hayatta yoruluyorsunuz, siz çektiniz tamam biz güllük gülistandık diyesimiz gelenler. Sen düşün, ben taşınıyorum 



Kural  10: 

Bazen de bir insan sana hiç iyi gelmez ama sürekli sen ona gidersin. Gitme. Yarasından etkilenirsin, travma manyetizmasını kader zannedersin. O ebedir sen hep sobelenirsin. Sarılınca yaralarınızı sardın sanırsın iyileştik dersin. Şakalar oyunlara döner,  merhemler bıçaklara, bıçaklar kılıçlara, aylar yıllara, yıllar ömürlere dönerken bir bakmışsın ömür geçmiş bazı şeyler hep aynı yerde. Aynı şekilde kanar. Bu tür erkekle olan aşk hep seni acıttıkça devam edebilir. Buna değer mi sence ?


Kural  11: 

Bu da doymadım doyamadımcı erkeklere gelsin.
Yok öyle hem pastam dursun hem karnım doysunlar.  

Kız dediğin ; Varyant gibi saran, Alsancak gibi eğlenceli, Urla gibi huzur verici, Bostanlı gibi elit, Tarihi Asansör gibi olgun, Saat Kulesi gibi zarif olmalı ama sen önce bir Yüzbaşı Şerafettin ol.








Gemiyi terketmek en doğru seçim mi ?

 Yıl 2019-2020 falan.. Dokuz Eylül'de okurken bir arkadaşım (hatırlarsa ve görürse sağolsun diye de yazayım)  ayrılmak isteyen kız arkad...